Deniz Tekin– 16 Mayıs 2025

Mahkeme: Mardin 5. Ağır Ceza Mahkemesi

Dosya No: 2020/377 Esas

Mardin’in Derik ilçesinde 9 Nisan 2016’da ihbar üzerine özel harekât polisleri “silah kaçakçısı” olduğu ileri sürülen Celal Mercen’in kullandığı aracı takip etti. Polisler, dur ihtarına uymadığı belirtilen araca silahla ateş etti. Bu sırada aracı durdurmak için yola çıkan polis memuru Ahmet Benli, vücuduna isabet eden mermiler nedeniyle hayatını kaybetti. Polisin takip ettiği Celal Mercen’in aracı Derik Üçyol mevkiinde kaza yaptı. Yardım için kaza yapan aracın yanına giden köylülere özel harekât polisinin ateş açması sonucunda Sadeddin Özbahçeci hayatını kaybetti. Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı, Celal Mercen hakkında  “kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürme”, sanık polis memurları Zülfü Demircan, Yaşar Karabay, Seyit Ali Yılmaz hakkında ise “ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralamak” suçlarından iddianame hazırladı. Mardin 5. Ağır Ceza Mahkemesi, 2020 yılında Celal Mercen’e “ağırlaştırılmış müebbet” hapis cezası verdi. Mahkeme sanık polisler hakkında ise "ceza verilmesine yer olmadığına" kararı verdi. Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle esastan bozdu.  Sanık polislerin “olası kastla ölüme neden olma” suçundan yargılanmaları gerektiğini belirtilerek, sanık Celal Mercen’in de tahliyesine karar verildi.  İstinaf Mahkemesinin bozma kararı sonrasında yeniden başlayan Sadeddin Özbahçeci davasının 12. duruşması 16 Mayıs 2025 tarihinde Mardin 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Duruşma Öncesi 

Mardin Adliyesi girişindeki polis arama noktalarından geçtikten sonra binaya girebildik. Adliye binasının giriş katında bulunan duruşma salonunun önünde kimse yoktu. Salonun yanındaki panoda duruşma listesi asılmamıştı. Mahkeme heyeti salondaydı. Saat 09.30’da görülmesi kararlaştırılan duruşma 22 dakikalık gecikmeyle saat 09.52’de başladı.

Duruşmaya Katılım 

Duruşmaya Sadeddin Özbahçeci’nin ailesi İrfan Özbahçeci ve Tahsin Özbahçeçi katılmazken vekilleri Av. Muhlis Oğurgül salondaki yerini aldı. Sanık özel harekât polisleri Zülfü Demircan, Yasar Karabay ve Seyit Ali Yılmaz katılmadı.  Sanık Celal Mercan müdafi Av. Adnan Mercan, sanık Yaşar Karabay müdafi Av. Melike Irmak Kurt ve sanık Zülfü Demircan müdafi Av. Zeynel Akpınar mazeret dilekçesi göndererek duruşmaya katılmadı. Duruşmayı Hafıza Merkezi gözlemcisi ile Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri izledi. 

Duruşmanın Seyri 

Mahkeme Başkanı, hızlıca yoklama yaptıktan sonra celse arasında dava dosyasına gelen evrakları tutanağa geçirdi. Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün celse arasında mahkemeye gönderdiği uzmanlık raporunda,  olay yerinde bulunan boş kovan ve mermilerin hangi silahtan atıldığı konusunda bir bilgi yer almadı. Raporda, yalnızca olayda kullanılan boş kovanların tipi ve özelliklerine yer verildi.

‘Mahkemenin Sormuş Olduğu Soruları Ters Yüz Eden Bir Rapor Hazırlanmıştır’

Ardından beyanda bulunan katılanlar vekili Av. Muhlis Oğurgül,  Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün hazırladığı raporda yer alan aleyhteki hususları kabul etmediklerini belirtti. Raporda, bilinçli veya bilinçsiz olarak tespit yapmaktan kaçınıldığını ifade eden Oğurgül, “Mahkemenin sormuş olduğu soruları ters yüz eden bir rapor hazırlanmıştır. Raporda, hangi kovanın hangi silahtan çıktığına ilişkin tespiti yapmak mümkünken, raporu karmaşık bir şekilde hazırlamışlardır. Biz bu sebeple eğer emniyet kriminal bu işi çözemeyecekse jandarma kriminal aracılığıyla bu tespitlerin yapılmasını talep ediyoruz” dedi.  Mahkeme Başkanı, raporda bir tespit yapıldığını, maktulün vurulduğu silahın 5,56 mm silahtan atıldığının tespit edildiğini belirterek, daha önce bunun yapılmadığını ifade etti. 

‘Biz de Çıkmazdayız, Merminin Hangi Silahtan Çıktığı Belli Değil’

Katılanlar vekili Av. Muhlis Oğurgül, her seferinde hazırlanan gerçek dışı işlem ve tespitlerin, dava dosyasını zamanaşımına uğratma çabası izlenimi verdiğine dikkat çekti. Sanık polisler dışında olay yerinde başka polis memurları bulunmadığına dikkat çeken Oğurgül, bu sanıkların olay yerinde silah kullandığının kesin ve sabit olduğunu söyledi. Oğurgül, emniyet kriminalin bu dosyayı çözemeyeceğini belirterek, soruşturma aşamasında Jandarmanın yaptığı işlemler sonucunda sanıkların tespit edildiğini hatırlattı. Bu cinayetin en başında basit bir trafik kazası olarak değerlendirildiğini ifade eden Oğurgül, bağımsız ve objektif davranmanın adil yargılamanın önemli unsurlarından biri olduğunu ifade etti. Bu sırada araya giren Mahkeme Başkanı, “Biz de çıkmazdayız. Merminin hangi silahtan çıktığı belli değil. Kovan mukayesesi yapılmamış” dedi. Av. Oğurgül “Maktulün ölümüne neden olan mermi çekirdeği yok maalesef. Köylüleri olay yerinden uzaklaştırdılar. Deliller toplanmadı. Polis kriminalin hazırladığı rapor bize bir fikir sunmuyor. Yol göstermiyor. Hangi kovanın hangi silahtan atıldığını söylemiyor. Bu konuda detaylı bir rapor aldırılması lazım” diye belirtti. 

İddia makamı mütalaasında, olay yerinde bulunan boş kovan ve mermi çekirdeklerinin sanıklara ait silahlardan atılıp atılmadığı konusunda balistik inceleme yapılması ve uzmanlık raporu hazırlanması için Jandarma Kriminal Laboratuvarına gönderilmesini, dosyadaki eksik hususların giderilmesini talep etti.   

Ara Kararlar 

Yaklaşık 15 dakika süren duruşmada alınan ara karar ise şöyle;

1. Katılanlar vekilinin talebinin kabulü ile; Temin edilen/emanete alınan silahlarla birlikte emanette bulunan kovanların ve mermi çekirdeklerinin Ankara Jandarma Kriminal Laboratuvarı'na gönderilerek; olay yerinden ele geçirilen boş kovan ve mermi çekirdeklerinin sanıklara ait silahlardan atılıp atılmadığı, atıldı ise hangi silahtan atıldığı hususunda kriminal inceleme yaptırılmasına, 
2. Emanette bulunan maktul Sadettin Özbahçeci 'ye ait kıyafetler de kriminale gönderilerek kıyafet üzerinde mermi giriş ve çıkışı esnasında açılan deliklerin çapı ve durumu dikkate alınarak gerekirse kıyafete olay yerinden ele geçirilen silahların kovanları ile aynı çapta silahlarla değişik mesafelerden bu kıyafete atış yapmak suretiyle giriş ve çıkışa ilişkin deliklerin hangi çaplı mermi ile oluşmuş olabileceği hususunda da mümkün olduğu takdirde rapor düzenlenmesinin istenmesine, müzekkere ekine dosya kapsamında daha önce alınan tüm kriminal raporların eklenmesi ile bahse konu kriminal raporlar da incelenmek suretiyle ayrıntılı ve detaylı rapor düzenlenmesinin istenmesine, 
3. Rapor geldiği takdirde dosyanın varsa tevsii tahkikat yoksa esas hakkında mütalaa beyanı için savcıya  gönderilmesine karar verildi. 

Bir sonraki duruşma 11 Şubat 2026 günü saat 09:05’te görülecek.